10 Mayıs 2009 Pazar

SORULUNCA... (*) / Ali ŞAHİN

SORULUNCA... (*)
-Yitirdiklerimize…-
Ali ŞAHİN

Denizler sorarsa
En mavi kaygılarını açarak önümüzde
'Nerde benim esinlerim,
Nerde sen? '
Güzelle bakalım kendini.

Coşkusu sularında rüzgârlanan
Irmaklar sorarsa
'Nerde benim yarışlarım,
Nerde sen? '
Sürükle bakalım kendini.

Çocuklar sorarsa
Yaşamları yüreğimizde dokunan
'Nerde benim sorularım,
Nerde sen? '
Bütünle bakalım kendini.

Ölüler sorarsa
Silahların kazdığı çukurlarda
Gözleri açık giden,
Ölüler sorarsa bir gün;
'Nerde benim yaşamım,
Nerde sen? '
Yanıtla bakalım kendini.

Ve her biri yüzyıllar süren
Karanlık birtakım geceleri
Dirençlerinde sürükleyen
Mahpuslar sorarsa,
'Nerde benim suçluluğum
Nerde sen? '
Temizle bakalım kendini.

ŞÜKRAN KURDAKUL

***
Cezaevinden Babıâli’ye...

Şükran Kurdakul, "edebiyat dünyamızın ve demokrasi mücadelemizin yüz akı. Türkiye'nin geride kalan 60 yılı boyunca yazar, yayıncı, kültürel ve politik yapılanmalarda örgütçü olarak ön saflarda yer aldı hep. İstanbul ve İzmir'de gelişen edebiyat hareketlerinin sürükleyicileri arasında, 1946'daki Emekçi Köylü Partisi'nin örgütlenmesi içinde, Büyük Komünist Tevkifatında, toplumsal mücadelede onurlu rolünü üstlenen yazar örgütlerinde, 60'larda büyük bir emekçi dalgası yaratan TİP'te... Bu sürece hapisliğin, işsizliğin, loş odalarda karın tokluğuna düzeltmenliğin eşlik ettiğini "Acılar dönemi'nden "ellerini kirletmeden" geçtiğini; ödünsüz, umutlu, iyimser büyük bir insan" olduğunu hep biliyoruz... Hepimizin başı sağ olsun... O, şiirleri, öyküleri, inceleme ve edebiyat tarihiyle yaşamayı sürdürecek...

***

OYSA ÇOK İŞİ VARDI DAHA

"Yine çığ basmış bütün yolları
Yolu yok haber salmanın
Selam iletmenin dostlara/
Hep kavgayla sürecek gibi yaşam
Korkarım ki
Aşka zaman bulamadan gideceğiz
İçimizdeki sonsuz sevgileri
Acının tabutuyla toprağa vereceğiz
Kim bilir
Belki yürürken belki yatakta
Bir yürekte bin şiir götüreceğiz..."

Adnan Yücel

Bazı ölümler çok daha fazla etkiliyor geride kalanları. Yaptıkları yapacaklarının teminatı olan kişilerin işleri yarım, eksik kalacak ya da hiç yapılamayacakmış gibi geliyor insana. Oysa daha yapacak çok işi vardı. Çağdaş Türk Edebiyatı 5,6; Sözlük, anıları... Ne çok şey sığdırmıştı kısa sayılacak yaşamına...

"Gidiyorlar,
Atları, terkileri
Göğüslerinde gümüş köstekleri
yoktur.
Gidiyorlar,
Baş açık, yalınayak, ardı arkasına
Ümitten gayri ekmekleri yoktur." Enver GÖKÇE

"Şair Enver Gökçe, kendisinden sonra gelenlere elde ettiği güzellikleri yansıtmayı başarmıştı." demişti ardından. O da başardı. Anısına saygılar sunuyorum.
____________________________________________________
(*) 20 Aralık 2005 Günlü Radikal'den

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder